Helyum Dünya’da neden bu kadar azdır?
Helyum gazı
Helyum, hidrojenin ardında insan tarafından bilinen ikinci en hafif gazdır, -bilimsel ya da bilimsel değil- inanılmaz derecede kullanışlıdır. Helyum havadan çok daha hafiftir ve inerttir, yani hava ile enerjiyi birleştirdiğinizde yanmayacağınız anlamına gelir (Hidrojenin yaptığı gibi).
Wooh, bu da Hindenburg Faciası
Havadan daha hafif olmanın yanı sıra, Helyum sıvı formunda bilimsel olarak inanılmaz derecede faydalıdır! Sadece 4 Kelvin kaynama noktası ile, sıvı helyum Fermilab ve Büyük Hadron Çarpıştırıcısı dahil olmak üzere, Dünya üzerindeki en güçlü elektromıknatısların bazılarını soğutmak için kullanılır. Bilinen süper sıvı olan ve kesinlikle viskozitesi de dahil olmak üzere birçok ilginç özelliğe sahip bir akışkandır ve harekete başladıktan sonra asla dinlenmeyecek veya enerji kaybetmeyecektir!
Helyum yeryüzünde oldukça nadirdir ve biz de onu tüketiyoruz. Helyum, Evrende (Hidrojenin arkasında) en yaygın ikinci element olmasına rağmen, Dünya’da inanılmaz derecede nadirdir. Helyum’u bulmak için sadece iki yer var. Birincisi Dünya atmosferi.
Atmosferin en üst tabakası olan eksosfer, az miktarda Helyum içerir. Atmosferin geri kalan kısmı ile kıyaslandığında, milyonda beş parça Helyumdur, bu da Helyum’un atmosferden çekilmesinin inanılmaz derecede verimsiz ve pahalı olduğu anlamına gelir, öyle ki bunu yapmayız.
Helyumumuzu nereden alırız o zaman? İster inanın ister inanmayın, yeraltından!
Helyum oraya nasıl geliyor?
Radyoaktivite dediyseniz bildiniz! Dünya’nın çekirdeği de, Uranyum, Toryum, Radyum ve Radon olarak Kurşun ve daha ağır periyodik cetvelde dahil olmayan elementler ile dönüyor, bkz. Bu unsurlar kararsız olduğu için radyoaktif biçimde çürüyorlar.
Bu unsurlardan bazıları milyarlarca yıl sürse de (ortalama olarak), Dünya milyarlarca yıldır etrafta! Sadece bu da değil, parçacıkların çürümesinin üç yolu vardır. Keşfedilen ilk tip - alfa bozunması - bir radyoaktif parçacığın bir Helyum çekirdeği yaymasıdır!
Öyleyse, doğru tipte bir radyoaktif elementin cevherini alırsanız ve milyonlarca ve milyonlarca yıl (hatta milyarlarca) yıl beklerseniz, dev bir yeraltı deposu olan bir helyum haline getirirsiniz!
İyi haber de bu zaten, bu yeraltının dolu olması, dolayısıyla tüm bilimsel (ve bilimsel olmayan) amaçlarımız için bir Helyum arzımız var. Ama kötü haber mi? Bunu kullandıkça, milyonlarca yıl beklemek zorunda kalacağız ya da atmosferi kurtarmak için yasaklayıcı olmayan pahalı bir yol bulacağız. (Pek çok kişi, Dünya’da yokken Ay’da madenciliği düşünüyor ama bu pahalı!)
Öyleyse, sahip olduğunuz değerli şeylere dikkat edin ve başkaları bile olmasa bile, onlara değerli olan şey gibi davranın. Çünkü bazıları -Helyum gibi- gerçekten boşluğu doldurulamaz.
Hepimiz çevrecilik ve koruma içindeyiz, ama siz olmasanız bile, Helyum’un tükenmesi bilim ve teknolojinin devam eden ilerlemesi için ciddi bir sorun teşkil ediyor. Yeryüzündeki helyum kıttır. Şu an sahip olduğumuz mağazaları yapmak milyonlarca yıl aldı ve onlar gittikten sonra, binlerce nesil için gitmiş olacaklar.
Yorum yapın